Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü ile Gazi Üniversitesinin birlikte düzenlediği sempozyum, 20 Kasım 2023’te üniversitenin salonlarında, 21 Kasım’da ise çevrim içi olarak yapıldı.
Cumhuriyetin yüzüncü yılı dolayısıyla düzenlenen sempozyumun açılışının, Cumhuriyet’in ilk önemli anıtlarından biri olan ve şimdi Gazi Üniversitesi rektörlük binası olarak kullanılan binada, bu binanın Mimar Kemalettin salonunda yapılmış olması anlamlı idi. Aynı zamanda büyük halk şairimiz Âşık Veysel’in ölümünün ellinci yıldönümüydü ve Türk dünyası halk şairliğinin Veysel’i merkeze alarak bir sempozyuma konu olması bu büyük şairimiz için de anlamlı bir anma olmuştur.
Açılış konuşmalarından önce Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Anabilim Dalı’nın, Veysel’in türkülerinden oluşan küçük konseriyle dinleyiciler büyük âşığın manevi havasına girmişler ve özellikle Gazi’li öğrenciler sempozyumu merak ve ilgiyle izlemişlerdir.
Açılışta Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmet Çetin, Enstitü Başkanı Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun, Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Yıldız birer konuşma yaptılar. Enstitü üyesi Prof. Dr. Umay Günay Türkeş’in KKTC’den gönderdiği ufuk açıcı bildiri ile Prof. Dr. Ruhi Ersoy’un kuşatıcı konuşması da açılışta yer aldı.
Sempozyumda sekiz oturumda 30 bildiri sunulmuştur. Bildirilerde bir yandan Âşık Veysel’in şiirleri içerik açısından ele alınmış, bir yandan da âşıklık geleneği içinde Veysel’in yeri ve etkileri üzerinde durulmuştur.
Türk dünyasındaki âşıklık geleneği; Azerbaycan’dan Uygur ve Altay Türklerine uzanan bir çizgide, terimleri ve terimlerin ne ifade ettikleriyle birlikte uzmanlarınca masaya yatırılmış ve bu geleneğin bütün Türk dünyasında nasıl bir ortak kökten süzülüp geldiği gösterilmiştir: bahşılar, yırcılar / jırçılar, yıravlar / jıravlar, akınlar, tökmö akınlar… Böylece bir yandan ortak kökler, bir yandan da farklılıklarla nasıl büyük bir zenginliğe sahip olduğumuz ortaya konulmuştur.
Türk halk edebiyatının Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Prof. Dr. Umay Günay Türkeş, Prof. Dr. Fikret Türkmen gibi aksakal nesli yanında orta ve genç kuşakların yer aldığı sempozyum, nesiller arası etkileşim ve aktarımın da güzel bir örneğini teşkil etmiştir. Büyük bir çoğunluğu Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü üyesi olan bildiri sahiplerinin bildirileriyle Türk dünyası konusunda uzmanlarımızın ne kadar başarılı çalışmalar yaptıkları da bu vesileyle bir kere daha görülmüştür.
Prof. Dr. Ahmet B. Ercilasun ve Prof. Dr. İsmet Çetin’in değerlendirme konuşmalarıyla sempozyum sona ermiştir.